Bir parçası olmaktan büyük bir mutluluk duyduğum TÜSİAD Yönetim Kurulunda, önümüzdeki dönemde arkadaşlarımla birlikte görev almak benim için apayrı bir gurur vesilesidir. Çok güçlü deneyimlere sahip değerli arkadaşlarımla birlikte bu önemli göreve tam anlamıyla ve ortak bir bilinçle hazırız.
Genel Kurulumuzun gerçekleşmesine yönelik katkılarından ötürü Yüksek İstişare Konseyi Başkanımız Sayın Tuncay Özilhan’a sizlerin de huzurunda teşekkürlerimi iletiyorum. Başkanlığını yaptığı iki yıl boyunca TÜSİAD’a emsalsiz katkılar veren Sevgili Cansen Başaran_Symes’a ve Yönetim Kurulu Üyesi arkadaşlarıma da şükranlarımı sunuyorum. Cansen Başkanımızın bir mentorun da ötesinde bizlere gösterdiği yön, sunduğu katkılar yeni dönemimizin başarısının temel ilham kaynağı olacak. İnanıyorum ki, önümüzdeki süreçte de kendilerini hep yanımızda hissedeceğiz.
Geride bıraktığımız ve kuşkusuz pek iyi hatıralarla yad etmediğimiz 2016 yılı, gerek ülkemizde gerekse dünyada çok önemli gelişmelere sahne oldu. 2017’ye maalesef bu gelişmeler doğrultusunda girdik. Yılın ilk dakikaları itibariyle terör peşimizi yine bırakmadı! Tarih bize terör zehrine karşı en etkili çarenin nefrete karşı sevgiyi, ayrıştırıcı söylemlere karşı sağ duyulu yaklaşımları, çatışmaya karşı birliği ve beraberliği tercih etmek olduğunu defalarca gösterdi. Önümüzdeki dönemde de dört elle sarılmamız gereken çare budur. Bu vesileyle teröre kurban verdiğimiz tüm insanlarımızı bir kez daha rahmetle anıyorum.
Zorlu bir dönemde olduğumuzu inkâr edemeyiz. Fakat TÜSİAD’ın 46 yıllık tarihine şöyle bir dönüp baktığımızda, ülkemizin geçtiği tüm önemli dönemeçlerde, etkisini doğrudan ya da dolaylı hissettiğimiz her zorlu durumda kararlılıkla inisiyatif alan, dinleyen, hassasiyetle diyalog kuran ve iş dünyasının sesini her daim güçlü bir şekilde yansıtan bir TÜSİAD görürüz.
Dolayısıyla önümüzdeki dönemin zorlu olması bizi endişelendirmiyor, tam aksine, geleneksel misyonumuz ışığında bizi daha fazla çalışmak adına motive ediyor. Zira “küresel rekabette daha güçlü bir Türkiye” için, emeklediğimiz alanlarda koşmamız, koştuğumuz alanlarda hızlanmamız gerekiyor. Türkiye ancak bir demokrasi, hukuk ve en geniş özgürlüklere sahip, teknolojik, bilimsel ve sanatsal yaratıcılık toplumu olarak dünyada rekabet gücü yüksek bir ülke olabilir. Bu yönde azimle çalışmaya devam edeceğiz.
TÜSİAD her dönemde bir “diyalog merkezi” olarak bu görevi layıkıyla yerine getirerek bu günlere geldi. Bu nedenle geçmişte olduğu gibi bugün de, iş dünyasında kurulan köprülerin ve etkileşimin adresi olacağımızdan emin olabilirsiniz. Söz konusu misyonumuz dahilinde ülkemizin yapısal sorunlarını çözmeyi hedefleyen her olumlu adıma öncülük edeceğiz bu adımları destekleyeceğiz, iş dünyamızın Türkiye’de, Avrupa’da ve dünyada sesi olacağız.
TÜSİAD, gücünü, etkinliğini ve kapsayıcılığını iş dünyasının tüm kesimlerine açık olmasına borçludur. Dijital dönüşümün etkisini her geçen gün daha da artırdığı, yeni fikirlerin, yeni girişimlerin yaşamımızı her geçen gün daha da değiştirdiği bir ortamda genç liderleri aramızda daha fazla görmek istiyoruz. Geride bıraktığımız yıl yaşadığımız hain darbe girişimi, bizlere düşünce ve irade açısından özgür bireyler yetiştirmenin ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Biz de TÜSİAD olarak bu alanda üzerimize düşeni yaparak, çeşitliliğe öncelik veren yönetim anlayışını benimsedik, benimseyeceğiz.
Ben bu toprakların insani bereketine olan inancımı, kendi yaşadıklarımla besleyebilmiş bir kişiyim. Bunu kendi adıma çok büyük bir şans olarak görüyorum. Bu toprağın insanının, gücünü bilimden ve akıldan alan imkânlara, desteğe, eğitime ve özgüvene kavuştuğunda neler başarabildiğini çok ama çok iyi biliyorum.
Emin olabilirsiniz ki, yeni dönemde arkadaşlarımla birlikte çok ama çok çalışacağız. TÜSİAD, belirsizliğe öngörüyle, korkuya akılcı yaklaşımla, endişeye çok çalışmakla yanıt veren bir geleneğe sahiptir. TÜSİAD’ın güçlü geleneğini, güçlü bir geleceğe taşıyacağız.
Türkiye, refahı ve küresel arenadaki başarısıyla bölge ülkeleri tarafından her dönemde gıptayla izlenmiştir. Bu başarının temelinde, hiç kuşkusuz Cumhuriyet değerlerimize bağlılık ve demokrasi anlayışı yatmaktadır. TÜSİAD, Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerine ve kazanımlarına her dönemde sahip çıkmıştır. Önümüzdeki tüm süreçlerde de yine aynı kazanımların sağladığı temel üzerinde yükselecek daha büyük, daha güçlü ve daha mutlu bir Türkiye adına iş dünyamızın ortak çabalarının öncüsü olacağız.
Yönetim kurulu üyeleri olarak birlikte çalışacağımız tüm arkadaşlarıma göstermiş olduğunuz teveccüh, verdiğiniz destek için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyor, saygı ve sevgilerimle sizleri selamlıyorum.