Değerli Konuklar, Değerli Basın Mensupları,
Sizi, şahsım ve TÜSİAD Yönetim Kurulu adına sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Ömrünü, emeğini, hayallerini ve eylemlerini değerler dünyasının gelişimine harcamış siz değerli dostlarımla bugün bir arada olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum.
“İyilik de, kötülük de, mutluluk da, mutsuzluk da bulaşıcı… Bu yüzden etrafınızdaki insanlara dikkat edin!” derler. Bu salonda bugün sizlerin müthiş enerjisini hissetmemek mümkün değil. Sizler iyiliği yaymaya devam ettikçe dünya güzelleşmeye devam edecek. “İyilik, hiçbir zaman boşa gitmeyen bir yatırımdır.” Sosyal Bağış Hareketi, hakikaten ismiyle de, çağrışımlarıyla da Türkiye’nin ve dünyanın çok önemli bir ihtiyacına ışık tutan çok kıymetli bir girişim. Mevlana “Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir” demiş.
Bu girişim çatısı altında aynı duyguları paylaşarak, birbirinden farklı amaçlar için gönül birlikteliğine imza atmış tüm sivil toplum kuruluşlarımızı canı gönülden kutluyorum. Bu girişime imza atan MarjinalSosyal ekibini ve projeyi bir sosyal değer olarak benimseyerek destek veren Facebook yetkililerini de özellikle tebrik ediyorum.
Değerli Konuklar,
“İyilik yapma kapasitesi, yaşama en derin anlamı ve önemi veren özelliktir.” Bu kapsamda, sivil toplumun gelişimi, bir ülkenin gelişmişlik seviyesini belirleyen en önemli etkenler arasındadır. Demokrasiyi, insan haklarını, hukuk devleti anlayışını, sosyal adaleti hem kurumlarının doğasında, hem de toplumunun ruhunda benimsemeyi hedefleyen hiçbir ülke, bu hedefine sivil toplumun desteği olmaksızın ulaşamaz.
“Kendimizi üst seviyeye çıkarmanın emin bir yolu, başka birinin üst seviyeye çıkmasına yardımcı olmaktır.” Ülkemizde sivil toplumun temelini oluşturan “yardımlaşma” ve “dayanışma”, ne mutlu ki hem üzerinde yaşadığımız topraklardan, hem de kadim geleneğimizden aldığımız bir kültürel mirastır.
İçinde yaşadığımız çağda bizi geleceğe yönelik hedeflerimizde avantajlı ve umutlu kılan da sahip olduğumuz bu mirasın köklülüğüdür. Ancak miras yine içinde bulunduğumuz çağda tek başına değişimleri geçerli kılmakta yeterli değildir. Onu mutlaka organize bir bilinçle taçlandırmalısınız!
Peki sivil toplumun temelini oluşturan kavramlara sahipken, sivil toplum bilinci konusunda hangi seviyedeyiz? Ne yazık ki daha alacak yolumuz olduğunu görüyoruz. İşte bu nedenle Türkiye’de sivil toplum bilincinin geliştirilmesi çok önemli. Ayrıca hem yardımlaşmanın, hem de dayanışmanın sembolleşmiş eylemlerini içeren bağış kültürünü güçlendirme hedefine yönelik tüm girişimlerin desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Herhangi bir amaca ulaşmak için “Diğerlerinden daha akıllı olmak zorunda değiliz. Diğerlerinden daha disiplinli olmak zorundayız.”
Değerli Konuklar,
“Herkesin yardımlaştığı yerde işler yarım kalmaz” derler. “Eller çok olunca, yük hafifleşir.” Sivil toplum kuruluşları, ortak çıkarlardan çok daha ötede, ortak değerler etrafında bir araya gelmiş insanların girişimleridir.
Sağlıktan çevreye, hayvan haklarından spora insanların ortak hayal ve hedeflerine yönelik nice proje ve girişim, gece gündüz demeden çalışan insanların ortak değerleriyle yürütülüyor. Bu insanları bir araya getiren değerler, toplumsal bir destekle karşılandığında ulaşılmak istenen hedeflerin yolu kısalıyor, hedefe ulaşma hızı artıyor! Bu nedenle beni dinleyen herkese çağrım, bu cesur ve tutkulu insanlara destek vermeleridir. Unutmayalım ki “Bir mum, diğer bir mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez.”
Değerli Konuklar,
Gençlerimize sıklıkla iş yaşamlarına başladıkları ilk gün itibarıyla olmasa da, çalışma hayatlarının ilk beş yıllık sürelerinin bitiminde ya da girişimlerinin belirli bir istikrar seviyesine kavuşmasının ardından, şöyle bir tavsiye de bulunuyorum: İster sektör, ister sosyal konular odaklı olsun, STK faaliyetlerinin içinde yer almalarını ve ülkemize olumlu katkılarda bulunmalarını arzu ediyorum. Böyle yaparak unutamayacakları deneyimler elde ederken, sivil toplum bilincinin gelişmesine katkıda bulunabilirler.
Unutmamak gerekir ki, kolektif amaçlara güç veren bireysel çıkarların üstünlüğü değil, bireysel tutkunun yarattığı ilhamdır. Dolayısıyla insanların tutkularını kolektif amaca yöneltmenin yollarını bulmak, bunu kolaylaştıracak platformlar geliştirmek hepimizin sorumluluğu olmalı. Çünkü “Birlikten kuvvet doğar”.
Değerli Konuklar,
“İyi bir şeyler yapmak için, önce iyilere inanmak gerekir.” Bu anlamlı projede yer alan herkese tüm kalbimle inanıyorum. Hepinize teşekkür ediyor, iyiliğin hem zihinlerimizde, hem de eylemlerimizde yeşerdiği bir ülke ve dünya temennisiyle hepinizi tekrar TÜSİAD Yönetim Kurulu adına saygıyla selamlıyorum. Sevgiyle kalın!