Sayın Bakanım, Sayın TÜBİTAK Başkanım, Değerli Konuklar ve Değerli Basın Mensupları,
Bugün beşincisini gerçekleştirdiğimiz Sanayide Dijital Dönüşüm Günleri etkinliğimize hoşgeldiniz. Sizi, şahsım ve TÜSİAD Yönetim Kurulu adına sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Dijital dönüşüm alanındaki bilginin ve tecrübelerin paylaşılması çok önemli. Bu açıdan Sanayide Dijital Dönüşüm Günleri etkinliklerimizin, Türkiye’nin dijitalleşme süreçlerine önemli bir katkı sağladığına inanıyoruz. Bugünkü etkinliğimizi bilim, yenilikçilik ve teknoloji konularında ülkemizin çıtasını daima yukarı taşıma yönünde önemli bir misyon üstlenen TÜBİTAK’ta gerçekleştirmekten büyük mutluluk duyuyoruz.
Bizleri bugün burada ağırlayan Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mustafa Varank/Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ve TÜBİTAK Başkanımız Prof. Dr. Hasan Mandal’a içten teşekkürlerimizi sunuyorum. Bakanlığımızın tüm birimleri ve kurumlarıyla, ülkemiz sanayinin rekabet gücünün daha da artırılması ortak hedefiyle sürdürdüğümüz çalışmalardaki yakın diyalogun artarak devam edeceğine inanıyorum.
Değerli Konuklar,
Son yıllarda dünyanın en önemli gündemi “dijitalleşme.” Sürekli dijitalleşme ve sanayide dijital dönüşümün önemini gündeme getiriyoruz. Çünkü dünya yakın bir zamanda, tahminlerimizin çok ötesinde değişecek. Hayatın her alanını etkileyen dijitalleşme trendlerini yakından takip etmek, Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomiler için adeta bir zorunluluk.
Paranın bile dijitalleşmeye yöneldiği bu çağda, sanayinin dijitalleşmesinin gerektiğini görmemek, mümkün değil. Biz inanıyoruz ki gerek şirket, gerek sektör, gerek ülke olsun; değişime kafa yoranlar ayakta kalacak, yormayanlar ise yerinde sayacak! Türkiye’nin ise böyle bir seçeneği elbette olamaz. Çünkü Atatürk’ün sözleriyle “Yerinde saymak, geride kalmaktır.”
Değerli Konuklar,
Birçok defa sıklıkla üstünde durduğumuz gibi, Türkiye ekonomisinin yeni bir hikayeye ihtiyacı olduğu apaçık bir gerçektir. Bu yeni hikaye, sanayinin dijital dönüşümü üzerinden yazılmalıdır. Peki bu hikayeyi nasıl yazacağız? Bu, “hadi dijitalleşelim“ deyince olacak bir durum değildir. Öncelikle bir stratejinin oluşturulması ve ilgili herkesin taşın altına elini koyması lazım.
Malumunuz, son on yıllık dönemde dijital teknolojilerin sanayi başta olmak üzere tüm üretim ve hizmet sektöründe yarattığı dijital dönüşüm rüzgarı, küresel rekabetçiliğin en büyük kırılmasını yarattı. Gerek global anlamda gerekse Türkiye özelinde, dijitalleşmenin getirdiği yıkıcı etki, sanayiyi dönüşüme zorluyor.
Ancak unutmamamız gerekir ki “sular bulanmadan durulmaz.” Bu zorluklarla baş ettikçe, dijital dönüşümün rekabet gücünden faydalanacağız.
Değerli Konuklar,
Dijital dönüşüm, küresel rekabet denizini fazlasıyla dalgalandırdı. “Bir dalganın üstüne çıkmak kolay bir şey değil. Ama altında kalmaktan çok daha iyi olduğu kesin.” O halde, dalganın üstüne çıkacağız.
Türkiye’nin hedefi, güçlü ülkeler arasında yer almaktır. Bunun için yapılması gerekenleri yapmalıyız. Çünkü “önemli olan karşılaşacağımız fırtınalar değil, gemiyi limana getirip getiremeyeceğimizdir.” Ülkemizin dijital dönüşüm rüzgarını arkasına alarak daha hızlı ilerleyebilmesi için ilk şart ise, sanayimizin katma değeri yüksek üretim yapmasıdır. Unutmayalım ki “hayatımız şans eseri daha iyi hale gelmez, değişimin eseri olarak daha iyi hale gelir.”
Değerli Konuklar,
Geleceğe hazırlanırken geleceğin gerekliliklerini esas almalıyız. Bu anlayışla yüksek teknolojiyle üretimi ve yüksek teknolojili ürünü, bu çerçevede de dijital teknolojileri kritik önemde görüyoruz.
Bu süreçte kamu, üniversite ve iş dünyasının sinerjisine olan ihtiyaca her vesileyle dikkat çekiyor, bunu mümkün kılacak girişimlerde kararlılıkla paydaşlık yapıyoruz. Biz inanıyoruz ki “birlikten kuvvet doğar.”
Bu kapsamda, Türkiye’nin yeni kalkınma modeline temel teşkil edecek bir inovasyon ekosisteminin çok boyutlu bir bakış açısıyla oluşturulması son derece önemli.
Etkili sanayi politikalarının yaratılması; Ar-Ge ve yeniliğe yönelik stratejik yatırımların tasarlanması; insan kaynağı ve teknolojik altyapıyı besleyecek ekosistemin oluşturulması, bu süreçte kritik roller oynuyor.
Bu bağlamda Bakanlığımızın çok boyutlu çalışmalarını yakından takip ediyor ve katkı sağlayabileceğimiz fırsatlardan mutluluk duyuyoruz.
Değerli Konuklar,
Dijital dönüşüm denildiğinde aklımıza gelen ilk şey teknoloji olsa da ihtiyacımız olan dönüşüm sadece teknoloji adaptasyonu ile sınırlı değildir. Değişim, ancak tepeden tırnağa olursa başarılı olur. Bu çağda artık insanına, adaletine, eğitimine en çok yatırım yapan ve önceliği demokrasiye veren ülkeler yarışa önde devam ediyorlar.
Bunlar Türkiye için mümkün mü? Kesinlikle evet. Hayal edersek, talep edersek ve hepsinden önemlisi azmedersek, bunların hepsi mümkün.
Cumhuriyetin sadece ilk on yılında gerçekleştirdiğimiz büyük reformlarla yeniliklere ne kadar açık ve değişimi benimsemeye ne kadar hazır bir toplum olduğumuzu dünyaya gösterdik. Geçmişte o şartlar altında bunu başardıysak, bugün ve gelecekte niye başaramayalım?
Bugün aynı inançla ve kararlılıkla, Türkiye’nin 21. yüzyılda çağın en ileri ülkeleri arasında yer almasını sağlayabiliriz. Biz, bunun için Türkiye’ye inanıyoruz.
Bu değerli etkinliğimizin Türkiye’nin dijitalleşme süreçleri için verimli olması temennisiyle hepinizi bir kez daha TÜSİAD Yönetim Kurulu adına sevgi ve saygıyla selamlıyorum.