Değerli Rektörüm, Değerli Hocalarım, Değerli Başkan, Değerli Mentor’lar,

Sevgili İTÜ’lü Gençler!

Sizleri şahsım ve TÜSİAD Yönetim Kurulu adına sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Bu güzel yuvada sizlerle birlikte olmaktan gurur duyuyorum. Bugün, gerek iş hayatı, gerek sosyal hayattaki tüm unvanlarımdan sıyrılıp, sizlerin karşısına yaşamımdaki en değerli olan “İTÜ’lü” unvanımla geldim.

Şüphesiz, hem eski dostlarla bir araya gelmenin, hem de ailenin en yeni üyeleri olan siz gençlerimizle bir arada bulunmanın keyfi bambaşka! Mezunlarımızla öğrencilerimizi bir araya getiren bu çok değerli programın her yıl çığ gibi büyümesinden gurur duyuyorum.

• Görüyorum ki, mentorlarımız benim değerli meslektaşlarım, İTÜ çatısı altında, öğrencilerimize okul ve kariyer adımlarında ve hatta kişisel gelişimlerinde destek olmak için hazırlar. Mentorlar, hazır mısınız?
• İTÜ’lü Gençlerimiz, İTÜ’lü Can’lar da bir o kadar heyecanlılar. Can’lar, gerçekten heyecanlı mısınız?

İşte, “İTÜ RUHU” böyle bir şey. Asırlardır da böyle! Biz, bir araya gelince bulunduğumuz her ortamın enerjisini, sabah akşam farketmez, böyle yukarı çekeriz!

İTÜ’nün Değerli Gençleri,

Sevgili Mentor Dostlar, lütfen üstünüze alınmayın:)) Şu anda “ruhu genç olanlar”a değil, doğum tarihine göre “gerçekten” genç olanlara sesleniyorum:)) Sonra size de döneceğim :) Merak etmeyin!

Sevgili Gençler,

Mitolojide Mentor adlı kişi, Odysseus'un en yakın dostudur. Odysseuss, Truva savaşına giderken evini ve oğlunu "Ona bildiğin herşeyi öğret" diyerek yakın arkadaşı Mentor'a emanet etmiş. Mentor da delikanlının gerekli herşeyi öğrenmesine ve doğru kararlar almasına yardım etmiş. O yüzden bu kişinin ismi olan “mentor” günümüzde, yol gösteren, bilge bir arkadaş olarak kullanılır. Ve iyi bir mentor, mentee’ye işin “püf noktası”nı öğretir.

“Püf noktası” ne demektir, bu deyiş nerden gelir bilen var mı? Bilmeyenler için anlatmak isterim. Vaktiyle çanak-çömlek mesleğinde, ustalar çıraklara her şeyi öğretip bir noktayı en sona saklarlarmış. Çırağın artık her şeyi öğrendiğine ikna olan usta, bu işin son noktasını da şöyle gösterirmiş. Usta, önünde dönen çanağa arada sırada "püf!" diye üfleyerek ilerde testiyi çatlatacak olan bazı küçük hava kabarcıklarını patlatıp giderirmiş. Böylece çırak da bu sanatın püf denilen son noktasını öğrenerek, kalfalığa terfi edermiş.

Gençler,

Kıssadan hisse; her işin bir püf noktası vardır ve bunu kitaplardan öğrenemezsiniz. İşte bu yüzden, ancak ve ancak deneyimle öğrenilen değerli bilgileri, mentorluk programımız ile nesilden nesile aktarmaya devam edeceğiz.

Sevgili Öğrenciler,

Böyle kapsamlı bir mentorluk programını durup dururken ortaya çıkarmadık. Bu arkadaşlarımız, bu “ruhu genç” koca koca iş insanları, İTÜ’lü mezunlar, onca işinin gücünün arasında niye mi mentor olmak istiyor? Aramızda kalsın, bizler okulumuzu çok özlüyoruz ve okula gelmek için bahaneler yaratıyoruz. İsterseniz buna “kara sevda” diyebilirsiniz:)

Sevgili Gençler,

Bu üniversiteyi kazanmanız, sadece bir başlangıç! Diplomanızı almakla mezun olamayacağınız tek yer burası! Kimi okullara mezuniyetten sonra uğramaz insanlar. Burası ise, sizin hayatınız boyunca dönüp dönüp gelmek isteyeceğiniz yer olacak. Seneler sonra bakarsınız, bizim mentorluk projemiz gibi nice fikirler üretip okula dönmenin yolunu ararken bulursunuz siz de kendinizi.

İTÜ’nün özgürlükçü, paylaşımcı, toplumla ve iş dünyası ile iç içe geleneği ve duruşu, eğitiminiz boyunca sizlere çok değerli nitelikler kazandıracak. İTÜ’lü olmak, sizlere bundan sonraki hayatınızda önemli birçok avantaj sağlayacak. Yüzbini aşkın mezunu olan bir camianın üyesi olmak büyük ayrıcalık!

Emin olun, hepimiz zaman zaman hayatta aldığımız kararlarımızı sorguluyoruz. İnsan, doğası gereği bunu yapıyor. Ancak size şunu temin ederim ki, hepiniz ileride benim gibi, bu salondaki değerli mentorlarınız gibi, “Bir daha dünyaya gelsem yine İTÜ’yü tercih ederim” diyeceksiniz.

Sevgili Gençler,

Bu sene mezun olan arkadaşlarınıza yaptığım konuşmada onlarla paylaştığım bir hususu sizlere de söylemek isterim. Ne olursa olsun, nerede okuduğunuzu hiç aklınızdan çıkarmayın!

Sizler;

• Anıtkabir’in mimarlarının, Devrim Otomobilleri’nin mühendislerinin, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanlığı görevini üstlenmiş ve ülkemizin yakın dönem tarihinde iz bırakmış değerli kişilerin eğitim gördüğü bir üniversitenin öğrencilerisiniz.

Sizler Türkiye’nin;

• İlk elektrikli minibüsünü üreten, ilk hidrojen ile çalışan teknesini ve ilk helikopterini tasarlayan, ilk haberleşme amaçlı uydusunu üreten,

sözün kısası; Türkiye’nin ilklerine imza atan bir üniversitenin evlatlarısınız. Ve sizler, İTÜ’lü öğrencilerimizin dünya şampiyonluklarını kazandıkları, bir başka deyişle; dünyaya meydan okuyan bir üniversitenin gençlerisiniz.

Sevgili Gençler,

İnsan, yeryüzünde hayalleri kadar yer kaplar. Bizim de sizinle ilgili hayallerimiz var. Hayatın her aşamasında, Mustafa Kemal Atatürk’ün hepimize emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti’ni sonsuza kadar korumak ve Atatürk ilkeleri doğrultusunda yol almak en büyük motivasyonumuz oldu. Sizin de en büyük mentorunuzun Atatürk ve onun ilkeleri olmasını diliyorum!

Sizler, İTÜ’nün “Asırlardır Çağdaş” kültürü ile çok yönlü ve özgüvenli bireyler olarak yetişeceksiniz. Sizi, yarının liderleri arasında görmek ve ülkemizin çağdaşlaşmasına katkıda bulunduğunuzu bilmek, bizim için en büyük gurur ve mutluluk  olacaktır.

Bir gün, hepiniz çok değerli kurumların başına geçip, Türkiye’yi yarınlara hazırlayacaksınız. Eminim aranızdan TÜSİAD’ı da yönetecek kişiler çıkacaktır. Şimdi sizden bana bunun için söz vermenizi istiyorum. Bana söz veriyor musunuz ?

Ve elbette Değerli Mentor’lar,

Söz vermiştim, sıra elbette size de gelecek diyeJ:)

Pırıl pırıl gençlerimiz, size emanet. İş hayatının tüm yoğunluğuna rağmen, gönüllülük esasıyla bu programa katkı sağladığınız için İTÜ Mezunlar Derneği’miz adına size canıgönülden teşekkürlerimi sunuyorum. İTÜ’nün “ruhu genç”leri J, sizden ricamdır:

• Odysseuss’un Mentor’dan istediğini ben de sizden istiyorum: Onlara bildiğiniz herşeyi öğretin! Gerekirse integrali de anlatın bir daha! Hatta değişiklik yapın, önce integrali anlatın, türeve sığınmadan J))
• “Biz onu lisede gördük” diyen olursa memnuniyetle “Limit ve Süreklilik”e geçin. Çünkü bilirsiniz, İTÜ’lü olmak demek, değerlerimizi limitsizce ve süreklilikle nesilden nesile aktarmak demektir!
• Mentorluk işinin özü “akıl hocalığı”. Ama siz, gençlerimize sadece akıl değil, ilham da verin!
• Ve son olarak, onlara işin püf noktasını da öğretin! Türkiye’nin en başarılı Teknik Üniversitelileri olsunlar!

Sevgili Öğrenciler,

Sizlere de bazı tavsiyelerim var:

• Hep hayalleriniz olsun. Hayali olmayan insanın yarını olmuyor.
• Zamanınızı iyi yönetin.
• Değişimi zamanında yakalayın. Ve attığınız her adımda “Nasıl fark yaratırım?” diye düşünün. Böylece rekabetten ve kalabalıktan sıyrılmış olursunuz!
• Bir an önce İTÜ’deki öğrenci kulüplerinde görev alın. Hem siz beslenin, hem bu kulüplere değer katın.. Hem de network’ünüz genişlesin…
• Bir insanın hayatta başarıdan daha çok başarısızlıktan bir şeyler öğrendiğini unutmayın. Bana hayatımda en çok başarısızlıklarım yol göstermiştir. Başarısız olmaktan korkmayın.
• Tabii ki çok ama çok çalışın! Hiçbir zaman pes etmeyin!
• Son olarak da sizden ricam: Lütfen sadece kendiniz olun! Başkasının rolüne girmeyin! Kulağa basit gelse de dünyanın en zor şeyidir bu.

İTÜ’nün Değerli Gençleri,

Sizlerin bu topraklara değer katacak çalışmalara imza atmanız, unutmayın ki en başta Ata’mıza ve memleketimize borcunuzdur. Sizleri bugünlere getiren annelerinize, babalarınıza sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Bilsinler ki, bu şehirde, bu üniversitede, bu an itibarıyla asla ve asla yalnız değilsiniz! Sizler, bize emanetsiniz, içleri rahat olsun! Aramıza hoş geldiniz!

Yarının çağdaş Türkiye’sinin sizin katkılarınızla farklı bir Türkiye olacağına inanıyorum. İTÜ’de ve sonrasında hayat boyu öğrenme arzunuz daim ve başınız dik olsun!

Yolunuz açık olsun! Sevgiyle kalın!