Değerli Rektörüm, Değerli Hocalarım,
Türkiye’nin dört bir yanından mezunlarımızın gurur törenine gelen değerli aileler,
Ve günümüzün kahramanları siz sevgili İTÜ’lü gençler, Değerli Mezunlar,
Sizleri şahsım ve tüm İTÜ mezunları adına sevgiyle selamlıyorum! Bu güzel yuvada sizlerle birlikte olmaktan gurur duyuyorum.
Öğrenciliğin yıllar sonra geri dönüp bakıldığında en güzel hatıraları öğrenci evlerine aittir. Ben de bugün gerçekten evime gelmiş oldum. Bugün gerek iş hayatı, gerek sosyal hayattaki tüm unvanlarımdan sıyrılıp, sizlerin karşısına en değer verdiğim “İTÜ’lü” unvanımla geldim. Bugün sadece İTÜ Bilgisayar Mühendisliği 1987 Mezunu Erol Bilecik olarak karşınızdayım.
Ve şimdi bu kürsüden Türkiye’nin en pırıl pırıl zihinlerine, tertemiz ve cesur yüreklerine seslenmenin güzelliğini, mutluluğunu yaşıyorum.
Bugün sizlere seslenirken, adeta 30 yıl öncesine döndüm! 30 yıl önce sizin bugün yaşadığınız heyecanı keyifle paylaşıyorum. İnanın; üstünden kaç sene geçerse geçsin, bu heyecan hiç azalmıyor.
Mezun olduğumda, birçok dönem arkadaşım gibi, o günlerde ben de çok karmaşık duygular içerisindeydim. Bir yandan, Türkiye’nin seçkin bir üniversitesinden mezun olarak hayata atılmanın verdiği güven duygusunu taşırken, diğer yandan da, önümdeki upuzun yolun belirsizliğinin getirdiği tatlı bir telaş içerisindeydim.
Ve muhtemelen birçok arkadaşım gibi, benim de aklımda o soru vardı : Başarılı bir gelecek için doğru adımları atabilecek miyim?
Aradan çok uzun yıllar geçmesine rağmen, hala bu sorguyu yapıyorum! O gün de, bugün de bu sorunun anlamı, sadece kendime karşı değil, yaşadığım topluma karşı da sorumluluklarımı yerine getirmek adınaydı! Ben de her İTÜ’lü gibi hayatım boyunca işini ve üstlendiği görevleri hakkını vererek yerine getiren biri olmaya çalıştım.
Çünkü, mesele bir göreve gelmek değil, o görevi, layıkıyla yaparak, yerine getirmektir.
Bence sizler kendi yolculuğunuzda, hayatın sizden beklediklerini fazlasıyla verecek bir güce sahipsiniz! Ve başaracaksınız!
Sevgili Genç Arkadaşlarım;
İnsan hayalleri ile vardır. Ve insan aklıyla, hayallerini yönlendirir. Bizlerin de sizler ile ilgili hayallerimiz, beklentilerimiz var. Mustafa Kemal Atatürk’ün hepimize emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti’nin sonsuza kadar korunması ve Atatürk ilkeleri doğrultusunda çalışmak, hayatımızın her aşamasında en büyük motivasyonumuz oldu. Sizin de yaşamda yol göstericinizin Atatürk ilkeleri olmasını diliyorum!
Artık yaşamınızın en önemli virajlarından birini dönmeye hazırlanıyorsunuz!
Artık “Gerçek hayat” dediğimiz, iş dünyasında yerinizi almaya başlayacaksınız. Yaşamınızın bu yeni evresinde;
- Kendinize güvenin ve hiçbir şeyden korkmayın !
Zira sizler, bu yeni döneme çok güçlü bir donanımla giriyorsunuz. İTÜ diplomanız, sizlere meslek hayatınızda elbette önemli bir avantaj sağlayacak. Ancak İTÜ’deki eğitiminiz bunların çok daha ötesine giden bir süreçti.
İTÜ’nün özgürlükçü, paylaşımcı, toplumla ve iş dünyası ile iç içe geleneği ve duruşunun sizlere bu süreçte kazandırdığı değerli niteliklerinizi unutmayın!
Ayrıca, İTÜ’nün 100.000’i aşkın mezun network’ü iş yaşamınızdaki en büyük güvencelerinizden biri olacak!
Ve aklınızda olsun Sevgili Gençler,
Önünüzde uzun bir hayat var. Yaşam yolculuğunuz boyunca bu yolda samimiyetinizi ve karakterinizi sınayacak birçok yol arkadaşıyla karşılaşacaksınız. Birçok durakta duracak, bazen gönüllü, bazen zorunlu molalar vereceksiniz.
Zaman zaman zor seçimlerle, karşı karşıya kalacaksınız. Böyle dönemlerde sıkıntıları aşmanın tek yolu, sağduyu, anlayış, hoşgörü, farklı inanç ve düşüncelere saygıdır. Her zaman pusulanız, ayrıştıran değil, birleştiren değerler olmalı.
Çünkü sizler, İTÜ’nün asırlardır çağdaş kültürü ile çok yönlü ve özgüvenli bireyler olarak yetiştiniz. Sizleri yarının liderleri arasında görmek ve ülkemizin çağdaşlaşmasına katkıda bulunduğunuzu bilmek, bizler için en büyük gurur ve mutluluk kaynağı olacaktır.
Sevgili Gençler,
Dünya müthiş bir hızla değişiyor. Sizler bu değişime ayak uydurmak için bilgi ve becerilerinizi sürekli olarak arttırmaya odaklanmalısınız! Tutkuyla inandığınız değerler uğruna, mücadele etmekten kaçınmayın. Demokrasiye, hukukun üstünlüğüne ve özgürlüklere olan bağlılığınızla, başarılarınız katlanarak artacaktır.
Eminim ki her biriniz, kendi yolunuzu en iyi şekilde çizeceksiniz. Sizlere bu yolda cesaret diliyorum. Cesaret, büyük hedefler için çalışmak, bunun herhangi bir ödülü ya da karşılığı olup olmayacağını bilmemek, hatta düşünmemektir. Cesaret, gerçeği aramak, bunu da yüksek sesle dile getirebilmektir.
Siz de zaman zaman benim gibi, yaşamınıza şöyle bir dönüp bakacaksınız. Ve geride bıraktığınız birçok durağı, geçtiğiniz dönemeçleri düşüneceksiniz. Belki “Keşke bazı tercihleri farklı yapsaydım.” diye düşündüğünüz zamanlar olacak. Ancak şundan eminim, hepiniz benim gibi, “Bir daha dünyaya gelsem yine İTÜ’yü tercih ederim” diyeceksiniz.
Sevgili Gençler;
Nereden mezun olduğunuzu sakın unutmayın.
Sizler;
- Anıtkabir’in mimarlarının, Devrim Otomobilleri’nin mühendislerinin, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanlığı görevini üstlenmiş ve ülkemizin yakın dönem tarihinde iz bırakmış birçok değerli kişilerin eğitim gördüğü bir üniversitenin mezunlarısınız.
Sizler Türkiye’nin;
- İlk elektrikli minibüsünü üreten, İlk hidrojen ile çalışan teknesini tasarlayan, İlk helikopterini tasarlayan, İlk haberleşme amaçlı uydusunu üreten
Sözün kısası; Türkiye’nin ilklerine imza atan bir üniversitenin mezunlarısınız.
Ve sizler;
- Güneş Teknesi ile Dünya Şampiyonu olan, NASA’nın da destek verdiği uluslararası CanSat Yarışması’nda tasarım 1.’si olan ve geçtiğimiz günlerde ABD'de düzenlenen İnsansız Hava Araçları yarışmasında Dünya 4.’sü olan…
bir başka deyişle; dünyaya meydan okuyan bir üniversitenin mezunlarısınız.
Sevgili Gençler,
Kendi deneyimlerim sonucu sizlere paylaşmak istediğim bazı tavsiyelerim var. Unutmayın başarıya giden en kısa yol, başkalarının tecrübelerinden faydalanmaktır.
- Hep hayalleriniz olsun. Hayali olmayan insanın yarını olmuyor. Hayal ettiğiniz kadar mutlu ve başardığınız kadar özgürsünüz.
- Yaptığınız işi mutlaka sevin. İnsanın sevmediği bir işte başarılı olması mümkün değildir. Ne yaparsanız yapın severek yapın, aşkla yapın!
- Her dönemin kendi içinde zorlukları olmuştur. Sizler de zor bir dönemde mezun oluyorsunuz. Ama unutmayın! Zorluklar karşısında pozitif kalabilen başarır.
- Sadece sizden isteneni yapmakla fark yaratamazsınız. Sizden “beklenilmesi gereken”i de yapmalısınız.
- Hayatta insanların başarılardan daha çok başarısızlıklardan bir şeyler öğrendiğini unutmayın. Başarısız olmaktan korkmayın.
- Girişimci ruhunuzu asla kaybetmeyin! Ve karşılaşacağınız her zorlukta “Mutlaka başaracağım!” duygusunu hatırlayın!
- Mutlaka sivil toplum kuruluşlarında çalışın! Bu konuda aktif olun… Siz gençler için en önemli ihtiyaç olan, geniş çevrelerle buluşun!
- Kendiniz olun… Bir başkasının rolünü üstlenmeyin!
- Çok çalışın! Hiçbir zaman pes etmeyin!
Sevgili Gençler,
Yaşam, yararlı birçok şey yapmak için hiç de kısa değildir.
Benim felsefem daima “Bu topraklardan aldığını bu topraklara geri ver.” oldu. Sizde bu topraklar için nasıl borcumu öderim diye düşünün! Ülkemizde özlenen değişim ve dönüşümü ancak sizin gibi genç ve nitelikli beyinlerle yakalayabiliriz.
Hepinizi bir kez daha tebrik ediyor, sizleri bugünlere getiren annelerinize, babalarınıza, hocalarınıza sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Yarının çağdaş Türkiye’sinin sizlerin katkılarıyla farklı bir Türkiye olacağına inanıyorum. Bundan sonra da, öğrenme arzunuz daim, başınız dik, yolunuz ve bahtınız açık olsun!