Sizi, şahsım ve TÜSİAD Yönetim Kurulu adına sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Türkiye’nin dijitalleşme süreçleri için çok değerli olan bu etkinlikte sizlerle birlikte olmaktan memnuniyet duyuyorum.
Dijital dönüşüm, hem ülkemizde hem de tüm dünyada son zamanların en çok konuşulan konusu. “Bir yerde en çok ne konuşuluyorsa, orada o yoktur” derler. Bunu doğrularcasına, Türkiye’de dijital dönüşüm çok konuşulmasına rağmen, bu konuda henüz yolun çok başında olduğumuzu söyleyebiliriz. Görünen o ki Türkiye’de dijital dönüşüm gerekli seviyede gerçekleşene kadar, konu gündemde bu sıklıkta yer almaya devam edecek.
Değerli Konuklar,
Dördüncü Sanayi Devrimi ve beraberinde gelen dijital dönüşüm, üretim metotlarından iş yapma pratiklerine ve birbirimizle iletişim kurma biçimlerimize kadar her alanda köklü değişimlere neden oluyor. Bizler bu köklü dönüşümü yaşarken, yüksek katma değer yaratmaya ve tüm iş yapış biçimlerimizi tek tek gözden geçirmeye olan ihtiyacımızı her fırsatta dile getiriyoruz.
Ekim ayında kamuoyuna tanıtımını yaptığımız “Dijital Teknolojiler ve Ekonomik Büyüme” raporumuz, dijital teknolojilerin yaygınlaşması ile ekonomik büyüme arasındaki güçlü pozitif ilişkiyi ortaya koyuyor. Dijital teknolojilerin başarılı bir şekilde uygulanabilmesi için firmaların,
• Kendi süreçlerini kapsamlı bir şekilde değerlendirmesi,
• İhtiyaçlarını ve yeteneklerini doğru bir şekilde saptaması,
• Ve kişilere ve birimlere dağılmış bilgiyi kodlanabilir hale getirmesi gerekiyor.
Her türlü değişim ve dönüşüm, içten dışa gerçekleşir, Dolayısıyla bu sürecin sadece kurum dışından alınacak danışmanlık hizmeti ile gerçekleştirilebilmesi çok zor. Başarılı bir dijital uygulama için kurumların gerekli personel, kaynak ve zamanı bu sürece tahsis etmesi; dijital vizyon ve stratejinin oluşturulması çok önemli. Ve elbette bu vizyonun hayata geçirilmesi gerekli. Çünkü “Hayata geçmeyen vizyon, halüsinasyondur.”
Değerli Konuklar,
İşte blokzincir teknolojisi de bu dijital vizyonun ve stratejinin ayrılmaz bir parçası olmalı. Çünkü blokzincir teknolojisi işlemlerin ve doğrulama süreçlerinin, aracı kurumlara ihtiyaç duyulmadan, kişilerarası ve güvenli bir biçimde gerçekleştirilme imkanını sunuyor.
Hatta Dünya Ekonomi Forumu kaynakları, blokzincirin, ekonomiyi ve teknolojiyi gerçekten özgün bir şekilde bir araya getiren ilk dijital ekonomi teknolojisi olduğunu yorumlamakta.
Gerçekten de blokzincir teknolojisi Bitcoin gibi birçok kripto paranın altyapısını oluşturmaktan öte, birçok farklı işlemin yapılışı için yeni bir sosyal güven altyapısı sunuyor. Finansal hizmetlerden tedarik zinciri yönetimine, tapu veya sağlık kayıtlarından akıllı kontratlara kadar uzanan bir uygulama yelpazesinden söz ediyoruz. Kısaca, sadece paranın değil, güvenin de dijitalleştiği bir çağdayız artık.
Blokzincir birçok farklı kaynakta, yakın gelecekte dünyayı değiştirecek önde gelen teknolojiler arasında gösteriliyor. Deloitte’un tahminlerine göre, blokzincirin, risk sermayesi yatırımları bakımından bulut bilişim, veri analizi ve nesnelerin internetini yakın bir zamanda geçmesi bekleniyor.
IDC’nin tahminlerine göre ise dünya genelinde kurumların blokzincir ağlarına yaptıkları yatırım, 2018’in sonuna kadar 2,1 milyar doları, 2021’de ise toplam 9,7 milyar doları bulacak. Bu alanda en büyük yatırımların sırasıyla ABD, Batı Avrupa, Çin ve Asya Pasifik bölgelerinde yapılacağı öngörülüyor. 2018 yılının ise firmaların blokzincir alanında pilot projelerden gerçek uygulamalara geçiş yaptıkları kritik bir dönüm noktası olduğu ifade ediliyor.
Değerli Konuklar,
Peki paranın, güvenin, hatta hayatın kendisinin dijitalleştiği bir dünyaya Türkiye ne kadar hazır?
Türkiye’nin 2018 yılında Twitter’da teknoloji alanında en çok konuştuğu konulardan biri “blokzincir” oldu. Teknoloji alanında en çok kullanılan hashtag’lere bakıldığında sırasıyla “bitcoin,” “blockchain” ve “cryptocurrency” karşımıza çıkıyor. Görünen o ki bu alana meraklıyız. Şimdi artık akıllı stratejilerle aksiyona geçmenin zamanı.
Küresel olarak bu denli kritik bir dönemeçten geçiyorken bizim de ülke olarak bu treni kaçırmamamız gerekiyor. Her yıkıcı inovasyon için geçerli olduğu gibi, blokzincir teknolojisinin de dışında kalmamak ve potansiyelini iyi anlamak şart.
Küresel rekabet gücümüzü korumak için, yıkıcı dönüşümü bekleyip adapte olmaya çalışmak yerine, blokzincir teknolojisinin getirdiği yeniliği tüm boyutlarıyla kavrayarak ve kendi firmalarımız için olası etkilerini analiz ederek bir fırsata çevirmeliyiz.
Değerli Konuklar,
Bugün tanıtımı yapılacak olan ve TÜSİAD-Deloitte işbirliğiyle hazırlanan blokzincir anketinde de Türkiye’de şirketler nezdinde bu teknoloji ile ilgili bir ilgi ve farkındalık oluştuğunu, ciddi bir merak ve araştırma çabası olduğunu rahatlıkla görüyoruz. Bu alanda bilgi derinliği sağlanması ve blokzincir teknolojisinin operasyonlara dâhil edilmesi konusunda ise alınması gereken önemli bir mesafe olduğu anlaşılıyor.
Blokzincir teknolojisi hakkında neyi, ne kadar doğru biliyoruz? Bu teknoloji iş süreçlerimizi ne kadar etkileyecek? İnsan kaynağı ve yasal altyapıda eksikler ya da belirsizlikler neler?
Bu etkinliğimizin konunun farklı boyutlarının daha iyi anlaşılmasına ve uygulamaya geçiş sürecine katkı sunmasını diliyorum. Sözlerime son verirken, etkinliği düzenleyen Bilgi Toplumu Forumu’na, destek veren Blockchain Türkiye Platformu’na, tüm konuşmacılara ve bugün açıklanacak olan “Blokzincir araştırması” için Deloitte’a çok teşekkür ediyorum.
Bütün bu çalışmaların Türkiye’nin dijitalleşme süreçlerine katkı sağlaması temennisiyle hepinizi tekrar TÜSİAD Yönetim Kurulu adına saygıyla selamlıyorum.