Erol Bilecik


İşlem Durum Simge - Process Status Icon
Popup Close
Erol Bilecik
Erol Bilecik Biyografi

TÜSİAD

Konuşmalarım


Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi Ziyareti Konuşması, 25.04.2018





Sayın Bakanım, Değerli Konuklar, Değerli Basın Mensupları,

Sizi, şahsım ve TÜSİAD Yönetim Kurulu adına sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Hoş geldiniz!

Değerli Bakanım, sizleri TÜSİAD’da ağırlamaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Değerlendirmelerinizi dinlemenin, dış ticaret ve gümrük konularında karşılıklı görüş alışverişinde bulunmanın, bizlere çok büyük fayda sağlayacağına inanıyoruz.

Değerli Konuklar,

Geçen hafta erken seçimle ilgili yaptığımız basın duyurusunda yer verdiğimiz bazı noktaları vurgulamak istiyorum. Öncelikle, alınan erken seçim kararının ülkemiz açısından en iyi sonuçlara vesile olmasını diliyoruz.

Küresel ekonominin krizi atlatmış olması ve tekrar büyümeye başlamasıyla, yurt dışında uzun zamandır olağanüstü ölçüde genişlemeci olan politikalar, normalleşmeye başladı. Borçlanma maliyetleri giderek artarken, sermayenin yavaş yavaş gelişmiş ekonomilere dönmeye başlamasıyla, kurlarda da yukarı yönlü bir seyir hakim oldu.

Türkiye, diğer ülkelere göre daha yüksek enflasyon ve cari açık oranlarına sahip olduğu için, maalesef piyasa dalgalanmalarından en çok etkilenen ülkeler arasında yer alıyor. Bu nedenle, seçim sürecine girilmiş olsa dahi, makroekonomik istikrara her zamankinden çok dikkat edilmesi gereken bir dönemdeyiz.

Gönül isterdi ki, enflasyon oranımızı diğer gelişmekte olan ülkeler gibi %5'in altına çekebilmiş, yapısal reformları büyük ölçüde başarmış olsaydık! Maalesef son yıllarda siyasi gündem, çoğu zaman ekonomik gündemin önünde gitti.

Ekonomi, yarını görmek ister. Ekonomi, rahat nefes almak için yatırım ister. Yatırımı yapanlar da istikrar ve önünü görebilmek ister. Şimdi önümüzde erkene alınmış bir seçim var. Şimdi önümüzde erkene alınmış bir seçim var. Seçim tarihinin Haziran olarak belirlenmesinden dolayı, iş dünyası altı ay kazanmış oldu. Seçimlerin ardından bir an önce ülke gündemi tekrar ekonomi olmalıdır.

Sayın Bakanım, Değerli Konuklar,

TÜSİAD Küresel İlişkiler ve AB Yuvarlak Masası altında faaliyet gösteren Dış Ticaret Çalışma Grubu, ülkemizin rekabet gücünün artması için 2002 yılından bu yana, dış ticaretin geliştirilmesi ve gümrük süreçlerinin kolaylaştırılması için çalışmalarını sürdürüyor.

Dış Ticaret Çalışma Grubumuz, hem Türkiye’de ve dünyada bu alandaki gelişmeleri yakından takip ediyor, hem de görüş üretip, iyileştirme önerisinde bulunuyor. Dış Ticaret Çalışma Grubu Başkanımız Asım Bey, biraz sonra detaylı bir sunum gerçekleştirerek bu konudaki görüş ve önerilerimizi sizlerle paylaşacak.

Malumunuz, geçtiğimiz hafta Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan İlerleme Raporlarının 20.si yayınlandı. Türkiye’nin AB üyelik hedefi, sürecin tıkandığı son birkaç yılı hariç tutarsak, 15-20 yıllık reform perspektifimizin itici gücü oldu. Bunu ekonomik, demokratik ve sosyal kazanımlarımız anlamında rahatlıkla ifade edebiliriz.

Türkiye, AB sürecinde ilerledikçe ABD’den Çin’e, Körfez’e kadar dünyanın diğer bölgeleri için de siyasal açıdan etkili, ekonomik açıdan cazip bir ülke haline geldi. Süreçteki duraklama, maalesef dünya ile ilişkilerimize de olumlu yansımadı.

Son olarak, Türkiye-AB arasındaki Varna Zirvesi’nde ilişkileri geriletecek bir karar çıkmamıştır. Zirve bu yönden olumludur ancak, Avrupa Komisyonu’nun yeni açıkladığı Türkiye raporunun içeriği özelikle demokratik standartlar açısından oldukça kritiktir.

Geçmişte, Komisyon’un Türkiye hakkındaki yıllık raporları, Türkiye’nin AB kriterleri açısından ilerlemesini ele alırken, son birkaç yıldaki raporların siyasal gelişmelere paralel olarak mevcut kriterlerdeki duraklama ve gerilemelere odaklandıklarını görüyoruz. Bu açıdan, 2018 raporunu bir dip noktası olarak görebiliriz.

Aynı gün açıklanan Genişleme Strateji Belgesi ile birlikte düşünüldüğünde, anahtar kelimeler “temel haklarda gerileme” ve “Türkiye’nin belirgin bir şekilde AB’den uzaklaştığı” vurgusudur. Raporun ortaya koyduğu Türkiye tablosu ve gidişat, öngörülebilir bir gelecekte AB üyesi olacak bir Türkiye sunmamaktadır.

Rapor, özellikle OHAL uygulamalarının temel hak ve özgürlükler açısından yarattığı sorunları ayrıntılı biçimde ön plana çıkarmıştır. TÜSİAD olarak, ülke güvenliğine zarar gelmeyecek bir şekilde, bu konuyu defalarca ifade ettik.

Bu noktada, pozitif bir gündem maddesi olarak şu konuyu özellikle vurgulamak istiyorum: Gümrük Birliğinin tarım, kamu alımları ve hizmetler alanlarına genişletilmesi, anlaşmazlıkların çözüm mekanizmasının oluşturulması ve mevcut karar asimetrilerinin düzeltilmesi yönünde güncellenmesi, hem ekonomik hem de siyasal açıdan AB sürecimize yeni bir canlılık kazandırır. Brüksel'de üyesi olduğumuz Avrupa iş dünyasının temsil örgütü,  ortak ve güçlü sesi olan BusinessEurope da bu öneriyi kuvvetle destekliyor.

Değerli Konuklar,

Bugünkü toplantımızla doğrudan ilgili olduğu için özellikle belirtmek istiyorum. İlerleme Raporu’nun 29 no’lu Gümrük Birliği faslı, Türkiye’nin bu alanda iyi seviyede bir hazırlığa sahip olduğunu belirtmekle birlikte,

  • Özellikle gümrük muafiyeti, serbest bölgeler, gözetim önlemleri ve gümrük tarifeleri gibi konularda müktesebat ile tam uyumlu olmadığını,
  • Türkiye’nin önümüzdeki dönemde özellikle risk-bazlı kontrol sistemini ve yasal ticaretin güvenli bir şekilde yürütülmesi için basitleştirilmiş usulleri geliştirmesi gerektiğini vurguluyor.

Gümrük mevzuatı alanında ise,

  • Özellikle 3. ülke menşeli bazı eşya gruplarına, AB’de serbest dolaşımda olsalar dahi ilave gümrük vergileri uygulayarak AB mevzuatından uzaklaşmaya devam ettiğini,
  • İhtisas gümrükleri ile serbest dolaşımda olan eşyalar için menşe belgesi gerekliliğinin de müktesebat ile uyumlu olmadığını vurguluyor.

30 no’lu Dış İlişkiler faslında ise, Türkiye’nin AB ortak ticaret politikasına iyi bir uyum seviyesine sahip olmakla birlikte, diğer konuların yanı sıra, 3. ülkelerle yapılan serbest ticaret anlaşmaları konusunda Türkiye’nin genel olarak uyumlu olduğunu, ancak, AB’nin henüz sonuçlandırmadığı Malezya ve Singapur ile serbest ticaret anlaşmalarını yürürlüğe koyduğunu belirtiyor.

2018 tarihli İlerleme Raporu’nun kısaca özetlemeye çalıştığımız ilgili bölümlerini, dünyada giderek artan korumacılık eğilimleri çerçevesinde yorumladığımızda, Türkiye'nin görüş ve tercihleri dikkate alınmadan oluşturulan ve Türkiye'yi de doğrudan etkileyen uygulamalarla karşı karşıya kaldığımız ve bunları bertaraf etmek için çeşitli korunma önlemlerine başvurduğumuz açıktır.

Tüm bu sorunlar ve bizim ortaya koyduğumuz maalesef geçici çözümler, stratejik olarak AB üyeliğimizin, kısa ve orta vadede ise Gümrük Birliğinin güncellenmesinin gerekliliğini ve aciliyetini bir kez daha teyit etmektedir.

Değerli Konuklar,

Bu noktada, korumacılıkla ilgili görüşlerimizi de kısaca paylaşmak isterim. Küresel düzeyde korumacılığın revaçta olduğu bir dönemden geçilse de, Türkiye rekabet gücünü ilave gümrük vergileri ve ticareti zorlaştırıcı tedbirler aracılığıyla değil, katma değeri yüksek ürünler üreterek, marka bilinirliğini ve pazar çeşitliliğini artırarak sağlamalıdır.

Teknolojinin her zamankinden de hızlı geliştiği dijital dönüşüm çağında, üretim şekilleri, tüketim ve ödeme biçimleri, ulaştırma ve lojistik gibi birçok alanda devrim niteliğinde değişiklikler yaşanıyor.

Bu çağda önemli bir rol oynamak için küresel trendler proaktif bir yaklaşımla takip edilmeli ve hızlı aksiyon alınmalıdır. Korumacılık, Türkiye de dahil tüm ülkelerde iş dünyasını olumsuz etkiliyor. Günümüzün iktisadi gerçekleri ile bağdaştırılması da zaten mümkün değil.

Küresel değer ve üretim zincirlerinin tüm dünyaya yayıldığı, bir nihai üründe onlarca ülkenin izinin bulunduğu bir ekonomik yapıda, sadece tarifelerle oynayarak bir ülkenin rekabet gücünü artırma imkânımız artık yok. Hatta bunun aksi yönde sonuçlar üretmesi, rekabet gücüne orta ve uzun vadede zarar vermesi de çok kuvvetli bir ihtimal.

Sayın Bakanım, Değerli Konuklar,

Sözlerime son vermeden önce, Sayın Bakanımıza yoğun gündemine rağmen bizimle birlikte olduğu için tekrar teşekkür ediyor; kendisini kürsüye davet ederken bu önemli toplantıya katılımınız için TÜSİAD Yönetim Kurulu adına hepinize bir kez daha saygı ve sevgilerimi sunuyorum






Longplay Dijital Ajans Hizmetleri