Değerli Valim, Belediye Başkanım, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanım, Heyet Başkanım, Değerli Hocalarım, Anne-Babalar, Basın Mensupları,
ve günümüzün kahramanları Sevgili Öğrencilerimiz,
Bugün, sizlerle birlikte burada bulunmak benim için hem çok büyük bir keyif hem de çok önemli bir gurur kaynağı.
2008 yılından bu yana her yıl memleketimize gelip yeni mezunlarımızla, öğrencilerimizle ve hemşehrilerimizle bir arada olmak hem şahsım, hem de ailem için sabırsızlıkla beklediğimiz bir gelenek artık. Bu ziyaretlerde hem tanıdık simaları, hem de yaşamının önemli bir aşamasında olan sizlerinki gibi pırıl pırıl, heyecanlı yeni yüzleri görüyorum.
Antakya benim için baba ocağımdır. Ve belleğimde ilk günkü kadar taze kalan önemli anılarımın mekanıdır. Herşeyden önce bu şehrin kendisine özgü bir yaşam tarzı ve farklı bir ambiyansı var. Usta şairimiz Cahit Sıtkı Tarancı’nın dediği gibi, göğün mavi, dalın yeşil, tarlanın sarı olduğu, kuşların, çiçeklerin ve kardeşliğin diyarını insan özlemez mi? Bu vesile ile özlediğim yerleri ziyaret ederek geçmişte yaşanan güzellikleri anımsıyor ve bundan büyük bir mutluluk duyuyorum.
Sevgili Öğrenciler,
Hepiniz genç zihinlerle, ufukta sizleri bekleyen hayallere umutla bakıyorsunuz. Ben de bir zamanlar sizin gibi gözlerimi aynı ufuklara dikmiştim. Büyükleriniz daima söyler; “Memleketinizin kıymetini bilin”. Gerçekten Hatay, Antakya, çok özel bir memlekettir.
Birçok medeniyet Antakya’da doğdu. Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli olan kurtuluş savaşımızın ilk kıvılcımı yine bu topraklarda ortaya çıktı. Bu şehir, benim yaşamımdaki tüm adımların da temeli oldu. İlk gençliğini burada tecrübe etmiş sizler için de yaşamınızdaki tüm adımların temeli, Antakya olacaktır.
Bu toprakların kardeşlik duyguları, hoşgörüsü ve tutkusu hayatımın her safhasında bana yol gösterdi. Bugün, “Hataylı” bir iş insanı olarak anılmak bu nedenle şahsım için özel bir onur ve gurur kaynağıdır.
Hatay’ın bana kattığı başlıca değerlerden biri de girişimcilik ruhudur. Üniversite eğitimim için İstanbul’a gideceğim ilk günlerden itibaren damarlarımda dolaşan bu ruh, okul sıralarından bilişim sektörünün öncü şirketlerinden birini hayata geçirdiğimiz döneme ve daha nice başarılara imza attığımız bugünlere kadar bana karşılaştığım tüm zorluklarda ışık tutan en önemli kazanımlardan biri olmuştur
Sevgili Gençler,
TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı seçildiğim Genel Kurul’da yaptığım teşekkür konuşmasında, bu toprakların “insani bereketinden” söz ettim. Şüphesiz, bu ifade ile kültürel bir mirastan söz ediyordum. Sizler, nice uygarlığın merkezi olmuş, eşsiz değerler üretmiş, kardeşlikle yoğrulmuş bir geleneğin temsilcilerisiniz.
Devraldığınız bu değerli mirası gelecek nesillere taşıyacak olan da yine sizlersiniz..
Bugün, sizlerin lise eğitiminizi başarı ile tamamladığınız gündür. Bugün aynı zamanda, sizlerin yaşamlarınızda yepyeni birer sayfa açtığınız, hayata atılarak “asıl” eğitiminize başlayacağınız gündür.
- Öğrenmenin ömür boyu devam ettiğini hiç unutmayın.
- Uzmanlaşmak istediğiniz alanları iyi seçin.
- Daima hayal kurun, sorgulayın, planlayın ve harekete geçin.
- Asla size hazır olarak sunulanla yetinmeyin. Memleketinizin sizlere bahşettiği eşsiz bakış açısıyla dünyayı, farklı ülkeleri, farklı kültürleri tanımaya çalışın.
Tüm bunların, yaşamınızda size çok önemli değerler katacağından emin olabilirsiniz.
Saygıdeğer hocalarımız,
21. Yüzyıl dünyasında Türkiye olarak en ön sıralarda yer edinme arzumuz, dünyayı değiştiren teknoloji devrimine, dijital çağın rekabet yarışına ayak uydurma iddiamız var.
Ülkemizin geleceği, çocuklarımızın eğitiminin kalitesine, düşünce özgürlüğüne ve yenilikçiliğine bağlı. Bu nedenle gençlerimizi soru sormaya, araştırmaya, dünyayı kavramaya teşvik etmeliyiz. Dünyada “Fen, teknoloji, matematik, mühendislik” disiplinlerinin “birbiriyle bağlantılı şekilde” ele alındığı eğitim yaklaşımı öne çıkıyor ve hatta artık bu dört disipline sanat da ekleniyor.
Eğitimde bu yeni modele tüm bu disiplinlerin İngilizce’deki baş harflerinden oluşan STEM adı veriliyor. Bugün buradaki gençlerimiz, bu eğitim disipline erişme imkânına sahipler. Bu gurur, siz değerli hocalarımızın!
Temennim, eğitimde bu seferberliğin tüm toplumumuzda yaygınlaşmasıdır.
Gençlerimizin girişimci ruha sahip olmaları için sizlerin desteği, eğitim müfredatı kadar, hatta kanaatimce bundan daha da önemli. Gençlerimizdeki sorgulama dürtüsünü araştırmaya, yaratıcılığı inovasyona, ataklığı ise girişime dönüştürdüğümüzde ülkemizin uluslararası arenada rekabet gücünün artacağına inancım tam.
Değerli Hocalarımız,
Bugün sizlerin de gurur günü.
2008 yılında başladığımız bu önemli yolculukta sizlerin o eşsiz emekleri ve katkıları olmadan bugünleri asla göremezdik. 10 yıl önce buradan yaşama uğurladığımız gençlerin yüzlerini hatırladıkça o ilk günkü heyecanı bir kez daha yaşıyorum.
Ne mutlu ki, yepyeni, pırıl pırıl yüzleri de bugün aynı yolculuğa birlikte uğurlayacağız.
Bu 10 yıllık süreç arkamızdaki binanın tuğlalarının konmasıyla başladı belki ama, asıl tuğlaları her dönemde eşsiz bir azimle sizler üst üste koydunuz.
Hepinize, bugüne kadar bu önemli hayalin gerçekleşmesi için göstermiş olduğunuz katkı ve sunduğunuz destekten ötürü en içten teşekkürlerimi sunuyorum.
Değerli Veliler,
Esas olan öğrencinin nitelikli yetiştirilmesi ve hayata hazırlanmasıdır. Bu hususta, çocuklarımızın başarısı için çaba harcayan sizlerin emeği yadsınamaz. Hocalarımızın gözü gibi baktığı öğrencilerimizin bugünkü başarıları okulumuzun çok önem verdiği veli-öğretmen işbirliği içerisinde geldiğimiz noktadan doğmuştur.
Tüm amacımız, güzel evlatlarımızın başarısı ve mutluluğudur. Bu yolda bizlerle yürüdüğünüz, bizlere inanarak güvendiğiniz için sizlere çok teşekkür ederim, Dilerim, daha nice güzel başarılarda buluşuruz.
Değerli hemşehrilerim,
Bu güzel coğrafyayı ziyaret etmek ve burada dostlarımla vakit geçirmek her defasında bana büyük bir haz veriyor. Bu ziyaretlerim, yaşam için motivasyon kaynaklarımın başında geliyor.
Bugüne kadar Hatay’ı hiç görmemiş yüzlerce dostumuzu buraya davet etmenin ve kendilerini burada ağırlamanın çok büyük hazzını yaşamış insanlardan bir tanesiyim. Ne mutlu ki Hatay’a ilk kez gelenlerin bir çoğu buradan çok farklı izlenimlerle ve kayda değer anılarla mutlu bir şekilde dönüyor.
Bugüne kadar memleketimin ihtiyaçlarına karşı daima duyarlı oldum ve hemşehrilerime elimden geldiğince destek olmaya çalıştım. Bundan sonrasında dabu konuda üzerime düşen sorumluluğu fazlasıyla yapacağımdan emin olabilirsiniz.
Hatay’ı vazgeçilmez görmek, birçok proje veya “keşke olsa” diye tabir ettiğimiz birçok konuyu da hayallerime taşıyor. Bu hayallerden biri de uzun vadede Hatay’ın, benzersiz coğrafi ve beşeri konumu itibarıyla bir tolerans kenti, hoşgörü memleketi ve 13 medeniyetli çok özel bir kültürel şehir olarak, gıptayla bakılan bir serbest bölge haline gelmesi. Eğitimle, azimle ve destekle bunu başaracağımıza eminim.
Değerli Dostlar,
Türkiye olarak önemli atılımlar yapmamız gereken bir dönemdeyiz. Bu atılımların başında da dünyayı etkisi altına almış olan Sanayi 4.0 ve dijital dönüşüm kavramlarına odaklanarak, eğitim ve yatırım tarafında bir seferberliğe gitmek geliyor. Küresel rekabet gücünü artırmış bir ülke statüsüne çok kısa sürede gelebileceğimize inancım tam.
Hatay olarak, Hataylılar olarak bu yarışta Türkiye’ye en büyük ilham ve motivasyonu bizlerin vereceğine inanıyorum. Hepinize gençlerimize umut olduğunuz için teşekkür ediyorum.
Sevgili Gençler,
Unutmayın...
Hayata nasıl bakarsanız o da size öyle cevap verir. Hiçbirşeyden korkmayın.
Çok çalışın, şimdiden hedefleriniz olsun. Hedefiniz yoksa, gideceğiniz yolun da bir anlamı yok. Daima daha iyi yerlere, daha yükseklere hedef koyun.
Hepinize en önemli tavsiyem: Bu güzel şehrin size verdiği girişimcilik ruhunuzu kaybetmeyin! Masanın hangi tarafında oturursanız oturun, isterseniz kendi işinizi kurun isterseniz profesyonel olarak çalışın… Ama sürekli girişimci kimliğinizi öne çıkararak iş hayatında olun… Hatta emin olun, bu ruh sizi sosyal hayatta da çok farklı kılacaktır!
Ve karşılaşacağınız her zorlukta “mutlaka başaracağım!” duygusu hep sizlerle birlikte olsun