Erol Bilecik


İşlem Durum Simge - Process Status Icon
Popup Close
Erol Bilecik
Erol Bilecik Biyografi

TÜSİAD

Konuşmalarım


Boğaziçi Üniversitesi How to Start Girişimcilik Zirvesi, 04.11.2017





Değerli konuklar ve çok sevgili Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri,

Aranızda bulunmaktan duyduğum memnuniyet ve heyecanı ifade etmek istiyorum.

Hepiniz hoş geldiniz.

Zirvenin ismi gerçekten çok çarpıcı: Nasıl Başlamalı?

Buradaki çok değerli girişimcilerin de aynı fikirde olduğuna inandığım üzere, bir girişimcilik yolculuğunun başında sorulan ve belki de üzerine günler boyunca düşünülen bir soru.

Hatta yalnızca girişimcilik değil, yaşamımızı etkileyen pek çok önemli iş süreci öncesinde sorduğumuz bir soru.

Fikirlerimiz, heyecanımız, hevesimiz yerindedir fakat nereden ve nasıl başlayacağımız konusunda vereceğimiz yanıtın ne kadar önemli olduğunu da çok iyi biliriz.

Ben bunu kendi yaşamımdan çok iyi biliyorum.

1989 yılında, İstanbul Teknik Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduktan iki yıl sonra, üniversiteden dört arkadaşımla birlikte çok sevdiğimiz Beşiktaş semtinde, bir çay bahçesinde oturuyorduk.

Hepimizin aklında fikirler vardı. Hepsi de güzel fikirlerdi. Ortak bir fikirde birleştik. Lider bir bilişim şirketi yaratmak.

Fikrin özünde yatan çok basit bir ilkeydi: Bir ihtiyaca çözüm bulmak.

Aklımızda ise tek bir soru vardı: Nasıl başlasak?

Hayalle gerçeği birbirinden ayıran o soruya verdiğiniz yanıt biraz önce de söylediğim gibi çok önemli.

Bunu belki de çok duydunuz ama yineleyeyim; çok çalışmanız gerekecek, birçok engelle karşılaşacaksınız, türlü aksilikler sizi yolunuzdan çevirmeye çalışacak. İşte o noktada sormanız gereken bir başka önemli soru daha var. Sizi, Nasıl Başlasak’tan Nereden başladım bu işe noktasına getirmeyi engelleyecek bir soru: “Neden olmasın?”

Benim kendime verdiğim yanıt şuydu: Çünkü ilk başta sahip olduklarınızdan hiçbirini kaybetmediniz.

Fikriniz de, hevesiniz de, o ihtiyaca bulduğunuz çözüm de yerinde duruyor. Kaybettiğiniz yalnızca moraliniz ve bir miktar enerjiniz. Güzel bir haber vereyim; her ikisini de zamanla geri kazanıyorsunuz.

Sevgili dostlar,

Geçtiğimiz günlerde “Nasıl Başlasak” sorusunun belki de yanıtını en çok vermiş insanların bulunduğu bir bölgeyi TÜSİAD olarak ziyaret ettik.

Silikon Vadisi’nden söz ediyorum.

Dünyada girişimciliğin nabzının attığı yer olarak tanımlayabiliriz.

Yalnızca geçen yıl 655 farklı yeni ürünün patentinin alındığı, totalde 250 milyar dolarlık kârın elde edildiği son derece dinamik bir bölge.

TÜSİAD olarak bir süre önce Silikon Vadisi’nde faaliyet gösteren girişimci, yönetici, mühendis, bilim insanı ve yatırımcılarla ilişki ve etkileşimi geliştirmek amacıyla TÜSİAD Silikon Vadisi Ağı’nı kurmuştuk.

Bu ağ ile San Francisco bölgesindeki profesyoneller ve girişimciler ile bağları güçlendirmeyi, bölgenin girişimcilik alanındaki yüksek birikiminden yararlanmayı ve  TÜSİAD'ın Dördüncü Sanayi Devrimi, STEM, inovasyon, internet ekosistemi, dijitalleşme ve girişimcilik alanlarındaki çalışmalarına katkı sağlamayı hedefliyoruz.

Ağın çalışmalarına bir anlamda başlangıç niteliğindeki bu iki günlük ziyaretimizde girişimcilik ekosisteminin çok önemli isimleriyle bir araya gelerek başta yatırım, yeni teknolojiler ve eğitim olmak üzere pek çok konuda görüş alışverişlerinde bulunduk.

Görüşmelerimiz elbette, ülkemizdeki girişimcilik aşkını ve girişimcilik mekanizmalarını da yeniden değerlendirmemizi de beraberinde getirdi.

Bir kez daha gördük ki, ülkemizdeki girişimci gençlerin heves, yaratıcılık, çalışkanlık, algı açıklığı açısından Silikon Vadisi’nde başarılı olmuş ya da başarılı olma yolundaki girişimcilerden inanın hiçbir geri kalır yanı yok.

Bu alanda bir sorundan söz edeceksek, girişimciliğin bir kültürel devrim olarak benimsenmesi ve bu kültürü yaşatacak mekanizmaların eksikliğinden bahsedebiliriz.

Değerli dostlar,

2017 Küresel Girişimcilik Endeksine göre ülkemiz, 137 ülke arasında 36. sırada yer alıyor. Aynı rapor girişimcilik ekosisteminde %10’luk bir iyileştirmenin ülke ekonomisine 331 milyar dolar kazandıracağını ortaya koyuyor. Girişimcilik iştahımız yüksek ancak girişimciyi destekleyecek kültürün ve mekanizmaların gelişmesine ihtiyacımız var.

Özellikle son yıllarda, Türkiye’de girişimcilik ekosisteminde çok olumlu gelişmeler yaşanıyor. Girişimciliği destekleyen üniversiteler her geçen gün artıyor, üniversite-sanayi işbirliği gelişiyor, melek yatırımcıların faaliyet gösterdikleri akredite ağ sayısı yükseliyor, her geçen gün ortak çalışma alanlarının ve kuluçka merkezlerinin yenilerinin açıldığına şahit oluyoruz.

Bu gelişmeler bizi heyecanlandırıyor. Ancak sistemin yurtdışındaki gelişim hızını yakalaması ve sağlıklı büyümesi için özel sektör, sivil toplum ve kamunun bu konuda daha fazla birlikte hareket etmesi gerekiyor.

Zira içinde yaşadığımız çağ, oturup bekleyecek vakti bize vermiyor. Bir an önce harekete geçmeliyiz.

Dünya gelişiyor, değişiyor hatta küçülüyor. Bugün tüm gelişmiş ülkeler mevcut kaynaklarını daha iyi kullanmaya çalışırken, yeni kaynaklar hatta ve hatta hayatlarını devam ettirecek yeni gezegenler arıyor.

Dünya’nın en büyük 17’nci ekonomisi olarak geleceğin dünyasında yer almalı ve yarına hazırlanmalıyız. Dünya bu kadar gelişirken gençlerimizi yeni dünya yarışına hazırlamalıyız.

Biz bu alanda, girişimcilik kıvılcımlarını söndürülemez bir ateşe dönüştürmeye yönelik projeler düzenliyor, gençlerimize “Nasıl Başlasam” sorusuna en doğru yanıtları verme süreçlerinde destek olmaya çalışıyoruz.

2011 yılında bir pilot proje olarak başlattığımız “TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var!” yarışması bunun en somut örneği.

Projeye Ankara’da başlatmıştık. İlk yıl ODTÜ ve Bilkent üniversitelerinden 312 öğrenci 92 iş fikri ile yarışmaya katılmıştı.

2012-2013 döneminde yarışmaya katılan üniversite sayısı 48’e, 2013-2014 döneminde ise 71’e yükseldi. 2015 yılında ise girişimciliğin TÜSİAD’ın ana çalışma konularından biri olarak belirlemesi sonrasında gençlere yönelik çalışmalarımızın etki alanını artırmak amacıyla Girişimcilik Yuvarlak Masasını kurduk ve yarışmayı tekrardan kurguladık.

Bir önceki dönemdeyse yarışmamız, 3.700’ü aşkın genç girişimcinin 1.426 projeyle katılmasıyla katılım rekoru kırdı. Hatta 75.000 liralık birincilik ödülünü ortopedi hastalarına yönelik mobil tedavi çözümü ile Boğaziçi Üniversitesi ekibi kazandı.

Yarışmamızın kurgusunda TÜSİAD üyesi rehberler, yarışmacı ekiplerle eşleşerek iş fikri gelişiminde onlara destek oluyor.

Yarışmamızın yeni döneminin başvuruları başladı. Burada girişimcilik heyecanıyla parlayan tüm yüzleri TÜSİAD Bu Gençlikte İŞ Var!’a davet ediyorum.

Sevgili dostlar,

Hayallerinizden vazgeçmeyin, onları gerçekleştirmek için mücadele edin yeter.

Çok teşekkür ederim.






Longplay Dijital Ajans Hizmetleri