İnsanın kendine yeni hedefler belirlemesi için özel bir güne ihtiyacı yok ama kabul edelim, yılbaşı bunun için güzel bir zaman. Yeni bir yıla giriş; çoğumuz için yeni kararlar, yeni başlangıçlar demek. Adettendir; her yılın sonunda kurumlarımız için yönetici şapkamızla vizyonumuzu gözden geçirir, gelecek yıl için yeni hedefler belirler, bizi bu hedeflere ulaştıracak yeni stratejiler geliştiririz. Yılın bu dönemlerinde John Lennon’un o meşhur sözü hep aklıma gelir: “Hayat; siz planlar yaparken başınıza gelenlerdir.” Bir yandan bunu düşünür, bir yandan yine de planlarımızı yaparız. Çünkü şu da bir gerçek ki başarıyı planlamamak, bir anlamda başarısızlığı planlamaktır. Ben bu konuda Einstein’a daha yakınım diyebilirim. Einstein der ki “60 dakikam olsa, 55 dakikasını düşünmek, 5 dakikasını da aksiyon için kullardım.” Geleceğin tüm belirsizliğine ve hayatın ne getireceğinin bilinmezliğine inat; yarınlara dair hayaller kurmak, bana göre başarılı ve anlamlı bir hayatın olmazsa olmazıdır.
Beni düşündüren ve bu yazıyı kaleme almama neden olan şey, kurumlarımız için istisnasız her sene yaptığımız bu işi, pek çok kişinin ömrü hayatında bir kere bile kendi için yapmayışına şahit olmamdır. Bu tespitimi zaman zaman marka yönetimi danışmanlığı, strateji uzmanlığı ve hatta yönetim danışmanlığı yapan birçok dostumla da masaya yatırmışlığımız var. İş hayatının doğası gereği onlarca defa kurumlar adına marka konumlandırma, iletişim stratejisi, değişim yönetimi, yıllık hedefler ve bütçe planları hazırlayan bu dostlarımdan bazılarının kendileri adına hayaller kurma ve hedefler belirleme gibi çalışmalar yapmadıklarını duyduğumda ne kadar çok şaşırdığımı itiraf ediyorum.
Bana göre bir insanın en büyük sorumluluğu, kendine karşıdır. Kişi, en çok kendi hayallerinin peşinden gitmelidir. Bunu da bir an evvel yapmalıdır. Çünkü hayat öyle bir koşuşturmacadır ki bir bakarsınız yıllar geçmiş ve siz hep kurumların hedefleri için yaşamış, kendi hayatınızı hiç yaşamamışsınız. Her şeyin telafisi vardır ama geçip giden zamanın telafisi yoktur. Steve Jobs, zamanın değerinin altını şöyle çizer: “Hayatta en sevdiğim şeyler, paraya dayalı olan şeyler değildir. Hepimizin sahip olduğu en değerli kaynağın zaman olduğu açıktır.” Bir insanın hayallerini ertelememesi, kendisine karşı en büyük borcudur. Kendi hayallerinden vazgeçmek, bana göre hayattan vazgeçmektir. “Keşke yapabilseydim” demektense “İyi ki yapmışım” demek için harekete geçmek gerekir.
Bugünlerde 365 sayfalık tertemiz bir defterin ilk yapraklarındayız. Şimdi, hayal kurmanın tam zamanı! Yeni bir yılın ilk günlerindeyken özellikle gençlere diyorum ki kendinize bir an evvel peşinden tutkuyla koşacağınız bir hayal belirleyin ve bunu hayata geçirmek için var gücünüzle çalışın. Hayallerinizin gerçekleşmesi için mucizeler beklemeyin. Tek mucize, sizsiniz.
Ben hedeflerden çok hayallerime inanırım. Her fırsatta hayal kurarım; uyumadan önce, uyanınca, yürürken, çalışırken, müzik dinlerken, arabada giderken, gitar çalarken, güzel bir resme bakarken, film izlerken. Özellikle de yeni bir yıla başlarken neleri değiştirmek istediğimi, neleri yapmak istediğimi, neleri artık yapmak istemediğimi her sene düşünürüm. Bir de yaşadığım olaylara uzaktan bakıp “Neyi daha iyi yapabilirim?” ve “Nasıl daha farklı olabilirdi?” diye değerlendiririm. Eğer hayatta bizim için neyin önemli olduğunu, en nihayetinde nereye varmak istediğimizi bilmezsek; nereye gideceğimizi, neyi seçeceğimizi de bilemeyiz. Hayal kurmak, bize kim olmak ve hayatta nereye varmak istediğimizi gösterir. Siz de hemen bir kâğıt-kalem hazırlayarak bu yıl neleri yapmak, değiştirmek, gerçekleştirmek istediğinizi not edebilirsiniz. Benim uzun senelerdir, yılın bu döneminde en sevdiğim şeydir bu. Hiçbir zararını görmedim. Dilerim bu yıl siz de denersiniz.
Neresinden bakarsak bakalım hepimizi bir şekilde zorlamış bir yılı geride bıraktık. Belki yılın başında umduğumuzdan çok daha farklı bir noktada tamamladık 2020’yi. Belki zorluklarla dolu bir yıl olsa da umduğumuz noktalara varabildik. Geçtiğimiz yıl ne olmuş olursa olsun, her zaman için yeniliğe ve değişikliğe verecek bir şansımız var diye düşünüyorum. İnsan var olduğu sürece umut da var. Unutmayalım ki biz bu dünyaya yerimizde saymaya değil; kendimizi her anlamda yukarı çıkarmaya ve geliştirmeye geldik. 2021 yılının dünyaya ve kendimize olan umudumuzu tazeleyeceğimiz; hepimizin tüm hayallerinin gerçekleşeceği bir sene olması dileğimle.
Mutlu yıllar!